1- Selimiye Camii:
Edirne’ye gidip de muhteşem mimar Süleyman’ın şaheserini görmemek elbette mümkün değil. Selimiye Camii Osmanlı mimarisinin ulaştığı zirve noktası olmasına rağmen aynı zamanda İslam mimarisinin de en özel eserlerinden biridir. 6 minaresiyle şehrin birçok noktasından görülen bu eseri mutlaka ziyaret edin, ne sebeple olursa olsun.
2- Edirne Er Meydanı:
Ünlü yağlı güreşlerimiz aslında Türkiye’nin her yerinde düzenleniyor. Bildiğiniz gibi her yerde düzenlenen güreşler Edirne’de “Şampiyonlar Ligi”nde yapılıyor. Kırkpınar er meydanı Edirne’de görülmesi gereken yerlerden biri ve ayrıca etrafında Adalet Kulesi gibi birçok tarihi eser bulunuyor.
3- Edirne Eski Camii (Ulu Cami)
Ulu Cami olarak da bilinen bu muhteşem eser Edirne’deki en sevdiğimiz yerlerden biri haline geldi. Bizce Selimiye Camii’nden daha önemli olan, hat sanatının grafitilerini görebileceğiniz camidir. Üstelik avlusundan Selimiye’yi de görmektedir.
5- Saddlers Caddesi:
Trafiğe kapalı olan bu eski Edirne caddesi şehrin en hareketli yerlerinden biridir. Edirne’de ne yenir sorusuna cevap verdiğimiz birçok mekanı da içinde barındıran cadde aynı zamanda Edirne gece hayatının önemli noktalarından biridir. Seyahat etmeyi bırakın, biraz zaman ayırın.
6- Edirne Büyük Sinagogu:
Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise sayılı büyük sinagoglarından biri olan bu dini yapı, zamanında cemaat yetersizliği nedeniyle kapalı olsa da, bugün müze kalitesinde hizmet vermektedir.
7-Gökçetepe Tabiat Parkı:
Gökçetepe Tabiat Parkı, Edirne’nin Keşan ilçesinde doğal kalmayı başarmış saklı cennetlerden biridir. Aynı zamanda Marmara ile Ege denizi arasında köprü oluşturan Saroz Körfezi’nin dünyada kendini arındırabilen tek incilerinden biridir ve berraklığıyla görenleri kendine hayran bırakmaktadır.
Gökçetepe Tabiat Parkı, uçsuz bucaksız koyları, binlerce m2’lik çam ormanlarıyla adeta bir doğa harikası olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre Gökçetepe Tabiat Parkı’ndaki havadaki gaz oranındaki uyum, başta astım olmak üzere pek çok alerjik hastalığa da şifa sağlıyor. Bu özelliğiyle Gökçetepe Tabiat Parkı’nın bir nevi oksijen deposu olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz.
Son yapılan düzenlemelerle Gökçetepe Tabiat Parkı adeta bir tatil cenneti haline geldi. Gökçetepe Tabiat Parkı özellikle kamp alanları, restoranları, plajları ve organik pazar yiyecekleriyle doğaseverlerin vazgeçilmez rotalarından biri haline geldi.
Tüm bunların yanı sıra Gökçetepe Tabiat Parkı, dalış sporu meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği bir bölgedir. Öyle ki Gökçetepe Tabiat Parkı, su altı güzellikleriyle ünlü Saros Körfezi’nde dalış yapmanın keyfini ayrıcalıklı kılıyor.
Yamaç paraşütü, offroad, izcilik gibi pek çok açık hava sporuna elverişli bir yapıya sahip olan Gökçetepe Tabiat Parkı’nda hem huzur içinde dinlenebilir hem de keyifli aktivitelere katılarak ruhunuza enerji depolayabilirsiniz.
8-Sarayiçi Balkan Savaşı Şehitliği :
Edirne’de bulunan Sarayiçi Balkan Şehitliği, yıl içerisinde şehre gelen çok sayıda turistin gezi noktalarından biridir.
1912-1913 Balkan Savaşı’nda vatanlarını savunan 300 bin askerin ve 1913 yılında Sarayiçi’nde aç ve susuz bırakılarak şehit düşen 20 bin askerin anısına yaptırılmıştır. 1939 yılında ise Balkan Şehitleri Şehitlik Anıtı yaptırılmıştır. Edirne ziyaretinizde Sarayiçi Balkan Savaş Şehitliği’ni de ziyaret etmenizi öneririz.
9-Lozan Anıtı ve Müzesi :
Trakya Üniversitesi Rektörlük binası bahçesinde bulunan Lozan Anıtı ve Müzesi, 1998 yılında ziyarete açılmıştır.
Yine Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci önderliğinde yapılan anıt ve müzenin yapılış amacı Lozan’ın Edirne için önemini vurgulamaktadır. Lozan Anıtı ve Müzesi’ni ilk ziyaret ettiğinizde öncelikle muhteşem anıtı incelemenizi ve fotoğraf çekmenizi öneririz.
Anıt, üç sütunun ortasına yerleştirilmiş bir kız figüründen oluşmaktadır. Sütunlardan biri uzun, diğerleri ise kısa tutulmuştur. Çünkü büyük sütun Türkiye’yi, küçük sütun ise Edirne’yi temsil etmektedir. En küçük sütun ise Elm’i temsil etmektedir. Sütunlar arasındaki figür ise zarafetin ve hukukun sembolüdür. Dec. Figürün bir elinde güvercin, diğer elinde ise Lozan Antlaşması belgesi bulunmaktadır.
Anıtı inceledikten sonra anıtın yanında bulunan tek yapı müzesine girebilirsiniz. Müze, anıtla birlikte aynı yıl ziyaretçilere açılmıştır. Müzede; Lozan Antlaşması ile ilgili belge örnekleri, çeşitli tarihi belgeler ve o dönemlere ait gazetelere ait yazılar bulunmaktadır. Aynı zamanda At Decatur ve İsmet İnönü’nün fotoğrafları da müzede sergilenen parçalar arasındadır.
10-Ergene Köprüsü :
Dünyanın en uzun köprüleri arasında yer alan Ergene Köprüsü, 1392 metrelik uzunluğu ve sağlamlığıyla halen aktif olarak kullanılıyor.
Edirne’nin Uzunköprü ilçesinin adını oluşturan Ergene Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet’in babası Sultan II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Muslihiddin Efendi’dir. Ergene Köprüsü’nün yapımına 1427 yılında başlanmış ve yapımı 1443 yılında tamamlanmıştır.
Ergene Nehri üzerinde uzanan köprü, bugün yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de ilgi odağı haline geldi.
11-Saat Medresesi :
Edirne’nin simgelerinden biri olan Saatli Medrese, Osmanoğulları tarafından yaptırılan ilk medreselerden biridir. 1437-1447 yılları arasında II. Murat’ın isteği üzerine yaptırılmıştır.
Medresenin avluları açıktır ve tek katlı bir yapıya sahiptir. Özellikle güney duvarında kesme taş kullanılmış olması dikkat çekicidir ve kuzey kısmı hariç üç cepheyle dışarıya bağlanmıştır. Saatli Medrese’nin hemen yanında Üç Şerefeli Camii ve Peykler Medresesi bulunmaktadır. Bu nedenle Edirne seyahatinizde Saatli Medrese’yi ziyaret ederseniz birkaç tarihi yapıyı daha görme şansınız olacaktır.
Medrese uzun yıllardır bakımsız bir halde kalmasına rağmen son dönemde yapılan restorasyon çalışmalarıyla restore edilmiştir.
12-Meriç Nehri:
Birçok alanı kaplayan Meriç Nehri, Balkanların en büyük nehirlerinden biridir. Türkiye sınırlarından da geçen nehrin doğum yeri Bulgaristan’dır.
Bulgaristan’dan doğar, Edirne’ye girer ve ardından Ege Denizi’ne ulaşır. Toplam uzunluğu 490 kilometredir; Arda, Ergene ve Tunca beslendiği başlıca akarsu yataklarıdır.
Özellikle bahar aylarında çiçeklerle çevrili nehir rengarenk oluyor. Ayrıca akşamları buranın yerlileri gün batımı anının mükemmel göründüğü Meriç Nehri’ne akın ediyor. Siz de bu güzelliğe tanık olmak istemez misiniz? Burada piknik yapıp harika saatler geçirirken, gün batımını izleyebilir ve gününüzü muhteşem bir manzarayla sonlandırabilirsiniz. Kulağa gerçekten hoş geliyor değil mi? Hayatınızdaki özel insanlarla özel bir gün geçirebilirsiniz.
13-Ainos Antik Kenti
Edirne’nin Enez ilçesinde bulunan Ainos Antik Kenti, köklü bir geçmişe sahip olup, kazı yapılan her noktasında önemli kalıntıların ortaya çıkarıldığı tarihi bir mekandır.
Türkiye’nin en batı ucunda yer almasına rağmen antik yazarların kaynaklarında adı geçmektedir. Enez Antik Kenti olarak da bilinmektedir.
Ayrıca 1971 yılında yapılan kazılarda zengin bir tarihi kalıntının çıkarılmasına devam edilmiş olup, ilginç mozaiklerle süslü kilise ve Aiol sütun başlığı antik kentin önemli eserleri ve kalıntıları arasındadır. Mitolojide çobanların ve çobanların tanrısı Pan’ı ve burada bulunan bir mağarada dans eden su perilerini tasvir eden bir kabartma şu anda Edirne Müzesi’nde sergilenmektedir. En batıda bulunan bu zengin tarihi kalıntıları yakından görmek ve incelemek isteyenler için muhteşem bir gezi alanıdır.
